7 Aralık 2011 Çarşamba

Hashimoto Tiroiditi Olan Hastaların Dikkat Etmesi Gereken Hususlar:

1) İyotlu tuz  ve  iyodlu öksürük şurubu kullanmayınız.
2) Selenyum desteği  alabilirsiniz. Kanda selenyum düzeyi düşükse  günde 100-200 mikrogram selenyum hastalığınız için faydalı olabilir
3) Tiroid hormon ilaçlarını (içinde levotiroksin bulunan haplar) aç karna içiniz. Midenizde ağrı yapıyorsa  tok karna alın, ancak en iyisinin aç karna alınması olduğunu unutmayınız. Aç  karna alınan ilacın emilimi daha iyi olur.
4) İlacınızı   her zaman aldığınız öğünde almayı unutursanız bir sonraki öğünde alın
5) İlacı aldığınız öğünde başka ilaç almamaya çalışın. Özellikle kalsiyum, demir ve mide ilaçları  tiroid ilacının emilimini bozar.
6) Gebe kalmayı düşünen kadınlar doktoruna mutlaka  ilaç konusunda danışmalıdır. Gebe kalınca da  tiroid ilaçları alınacaktır. Çocuğa zararı yoktur.  Tiroid ilacı almazsanız düşük riski  artar. Doğum sonrası da kontrollerinizi yaptırınız.
7)Omega-3 takviyes ve Noni alımına özen gösterilmelidir.
8)Detoks gerekli olabilir. Yeşil, sarı, mavi, süper detoks patchleri kullanılabilir.

Hashimoto hastalığında Tedavi:

Klasik tedavi ile Hashimoto tiroiditi yok edilemez. Yapılan tedavi sadece guatr  ve tiroid bezi yetmezliği varsa onun tedavisi şeklinde olur.
Guatrı olan veya tiroid bezi yetmezliği olan kişilerde tiroid hormon ilaçları olan Tefor veya levotiron ile  tedavi  yapılır  ve ilaç dozu serum TSH düzeylerini normale getirecek şekilde doktorunuz tarafından ayarlanır. Yaşlı hastalarda veya koroner kalp hastalığı olanlarda tedaviye çok  düşük dozlarda başlanır ve 4-6 haftalık aralıklarla artırılır. Kadınların çoğunda gebelik süresince dozda % 25-50 oranında bir artış gerekir.
Hipotiroidi olmasa bile guatrı olan Hashimoto hastaları tiroid ilacı tedavisinden fayda görür ve guatrları küçülür.
Hipertiroidi döneminde ilaç kullanılamaz. Hipertiroidi ilaçları da etkili değildir ve kullanıldığında ters etki yaratabilir.

Son yıllarda teknolojik gelişmeler tedavide şans yaratmaktadır. Elektromanyetik alan uygulaması (EMFT) çok faydalıdır. Ozonterapi ile beraber EMFT uygulaması, bu arada toksinlerin atılımının sağlanması ve CRS ile eksikliği saptanan maddelerin verilmesi tedavide fayda sağlar.Noni adaptojen bir maddedir. Omega-3 ve selenyum ile birlikte E vitamini uygulaması, ellagic asit, hesperidin ve quarsetin gibi fitokimyasallar fayda sağlar.

Hashimoto Tiroiditi ile Birlikte Sık Görülen Hastalıklar

 Hashimoto tiroiditi  olan hastalarda diğer otoimmün hastalıklar  sıklıkla   birlikte olur. Bu hastalıklar 

Graves hastalığı
Tip 1  şeker hastalığı
Addison hastalığı (böbreküstü bezi –kortizol yetmezliği)
Testis ve yumurtalık iltihabı
Paratiroid hormon azlığı
Hipofiz bezi iltihabı
 B12 vitamin eksikliğine bağlı kansızlık
Vitiligo (ciltte beyaz alanlar olması)
Romatoit Artrit (küçük eklem iltihabı)
Trombosit isimli kan hücre azlığı
Myastenia gravis (kaslarda ağrı ve güçsüzlük yapan bir kas hastalığı)

Hashimoto tiroiditi; hipogonadizm (seks hormonlarında azalma), Addison hastalığı (böbreküstü bezi yetmezliği), diyabetes mellitus (şeker hastalığı),  hipoparatiroidizm (paratiroid hormon düşüklüğü-kalsiyum düşüklüğü) ve pernisiyöz anemi (B12 vitamini eksikliğine bağlı kansızlık) ile birlikte sık görülür.
Çocuklarda Hashimoto hastalığı olursa büyüme gecikmesi, kemik yaşında gecikme ve yüksek kolesterol düzeyleri saptanır. 

Kimler Risk altındadır?

 Hashimoto hastalığının nasıl başladığı tam olarak bilinmiyorsa da genetik eğilim önemlidir.  Ailesel özellik gösterir.  Aynı  ailenin üyelerinde sık görülür. Hashimoto tiroiditi olan hastalarda  kuvvetli bir genetik geçiş vardır ve bu hastaların  birinci dereceden akrabalarında tiroid antikorları (anti-TPO ve anti-tiroglobulin) yüksek  olarak bulunur ve hastalık ailenin diğer üyelerinde de sıklıkla ortaya çıkar.   Bu nedenle Hashimoto tiroiditi varsa ailenin diğer üyelerinde de tiroid tetkikleri yapılmalıdır.
Hashimoto tiroidit sıklığı  iyod alımı arttıkça artmaktadır.  ABD ve Japonya gibi iyod alımının yüksek olduğu ülkelerde sıklığı yüksektir.
Beslenme çok önemlidir. Aslında aynı aile bireylerinde sık görülmesi sadece genetik geçişle açıklanamaz. Aynı aile bireylerinin beslenmesi de benzer olacağından sık görülmesi doğaldır.
CRS ile izlediğimiz hastalarda inflamatuar yanıtı bozuk olanlarda risk daha fazladır.
DSD ile izlediğimiz hastalarda tiroid bezi durumu görülebilmektedir.
Ayrıca çakraların durumu değerlendirildiğinde boğaz çakrasındaki tıkanıklıkların da sorumlu veya belirteç olduğu söylenebilir.
Farklı otoimmün hastalıkları olan bireylerin de hastalanma riski fazladır.

Toplumun  % 2’sinde bulunur.Ergenlik  çağındaki kızlarda  sıklığı % 0.8-1.6’dır. Hashimoto hastalarının  % 95’i kadındır ve erkeklere göre 15-20 kat daha fazla görülür.. 30-50 yaşları arasında sık görülmekle birlikte her yaşta görülür. 
Anti-TPO antikorunun kanda yüksekliği  yaşla birlikte artar ve 70 yaş ve daha büyük kadınların % 33’ünde bu antikor yüksek olarak bulunur. 
Anti- TPO ve anti-tiroglobulin antikorlarının ve sadece TSH’nin yüksek olduğu kadınlarda tiroid bezi yetmezliği yani tiroid hormon azlığı her yıl  % 5 oranında gelişir.

Hashimoto hastalığı nedir?

Hashimoto hastalığı veya  ‘’Hashimoto tiroiditi’’  bağışıklık sisteminin bir bozukluğudur. Nedeni tam olarak bilinmemektedir. 1912 yılında Japon bilim adamı Akira Hashimoto tarafından tanımlanmıştır. Hashimoto tipi tiroid bezi iltihabı en fazla  tiroid bezi yetmezliği (hipotiroidi)  yapan  hastalıktır. Diğer bir deyimle tiroid bezi yetmezliğinin en önemli nedeni Hashimoto tipi tiroid bezi iltihabıdır.
Bu hastalık otoimmün hastalıklar dediğimiz hastalıklar grubunda yer alır. Otoimmün hastalıklarda vücut  kendi dokusunu yabancı doku olarak algılayıp onu yok etmek ister. Hashimoto tiroiditinde kurban  tiroiddir ve vücut tiroid bezini yok etmek ister. Vücudumuz tiroid bezini yok etmek için çok miktarda anti-TPO antikoru ve anti-tiroglobulin antikoru üretir. Bu antikorlar tiroid bezine bağlanarak tiroid hücrelerini harap ederler. Bu arada tiroid bezine birçok iltihap hücresi birikir. İltihap sonucu tiroid hücreleri  tahrip olarak azalınca da bez küçülür ve hormon yapacak hücre kalmaz ve sonunda tiroid hormon yetmezliği ortaya çıkar. Bu hastalarda  yıllar içinde tiroid bezi gittikçe küçülür. Başlangıçta ufak bir guatr ve kanda anti-TPO antikor yüksekliği  varken TSH, T3 ve T4 hormonları normaldir. Daha  sonra  zaman içinde  hastalık ilerledikçe önce başlangıç halinde tiroid yetmezliği (sadece TSH yüksek, fakat T3 ve T4 normal) sonra tam tiroid yetmezliği (TSH yüksek, T3 ve T4 hormonları düşük) gelişir.
Hashimoto hastalığı başlangıcında tiroid bezinde büyüme yani guatr vardır;  daha sonra  tiroid bezi yavaş yavaş devam eden harabiyet nedeniyle yıllar içinde küçülerek sanki yok olur.
Şikayetler:
Çoğu hastanın  hiçbir şikayeti yoktur.  Bazı hastalarda küçük bir guatr ve anti-TPO antikor yüksekliği vardır. Bazen tiroid bezi yetmezliği (tiroid hormon yetmezliği-hipotiroidi) ile doktora başvururlar.
 Yaş ilerledikçe Hashimoto’lu hastalarda hipotiroidi (tiroid bezi yetmezliği) sıklığı artar.
Hashimoto’lu hastalarda lastik sertliğinde bir guatr vardır. Çok nadiren tiroid bezi sert olabilir.  Tiroid bezinde ağrı veya hassasiyet yoktur. Genellikle tiroid büyümesi sessiz olur ve şikayet bulunmaz. Bu hastalar doktora genellikle guatr nedeniyle veya tiroid hormon azlığının neden olduğu halsizlik, bitkinlik, el ve yüzde şişme, ses kalınlaşması gibi şikayetler nedeniyle başvururlar.


Hashimoto tiroiditinden şüphelenildiğinde, anti-TPO antikoru,  T3, T4 ve TSH hormon tetkiklerine bakılır.  Hashimoto tiroiditli olguların yaklaşık % 80’inde tanı konduğunda normal T4, T3 ve TSH düzeyleri  saptansa da tiroid bezinde hormon yapımı azalmaya başlamıştır. 
 Anti-TPO antikorlar hastaların % 95’inde ve anti-Tiroglobulin  antikorlar  % 60’ında yüksek olarak bulunur.
Anti-TPO antikoru yüksek hastaların % 25-50’sinde  tiroid bezi yetmezliği başlangıç halinde olabilir, yani TSH hormonu yüksek, fakat T3 ve T4 hormonu normaldir.